Dev Buluşma 7: Temiz, Becerikli ve Güzelsiniz Orhan’a Şimdi Daha Çok Hak Verdim

Sevgili okurlar,

Bir zaman sonra, yeni bir dev buluşma ile yeniden yayın hayatındayım (alkışlar alkışlar).

Aslına bakarsanız, daha evvel de dönebilirdim, ama mübalağa olmasın bir haftadır, on gündür, yani bilmem ne kadar zamandır bir dev buluşma arıyorum. Çabalarım ancak dün gece sonucunu verdi. Aradığımı, 1969 yapımı, yönetmenliğini Nuri Ergün’ün yaptığı, senaryosu Safa Önal’a ait Kaldırım Çiçeği filminde buldum. Dev buluşmalar serisini takip edenlere içeriği malum karşılaşmamız, fotoğraflarda da gördüğümüz gibi Cavidan (Çolpan İlhan) ve Melek (Mine Mutlu) arasında yaşanıyor. Film, güzel değil, seyretmeseniz de olur, ama fotoğraflarda görünen sahnelerin evveli kısaca şöyle: Cavidan kocasını terk edince kocasının hayatına pavyonda şarkı söyleyen bir Melek girer. Cavidan kocasını hepten kaybedeceğini anlar, bavullarını toplayıp eve geri döner ve yine bavullarını toplamış Melek ile karşılaşır. Zira Melek de Cavidan’ın kocasını, onu korumak uğruna terk etmek üzeredir. Ellerinde bavullarla karşı karşıya geldiklerinde aralarında derhal samimi bir ilişki kurulur ve biz de bir erkeği korumak uğruna adım atılan sonsuz düzlüklerde kadınların neredeyse neşe içinde koşturmalarına, güzel güzel anlaşmalarına şahitlik ederiz.

Cavidan kapıyı anahtarıyla açar, eve girer ve Melek ile karşılaşır:

Melek- Hoş…. E hoşgeldiniz.

Cavidan- Yoksa tanıdınız mı beni?

Melek- Karısı Cavidan Hanım’sınız.

Cavidan- Siz de Melek Hanım olacaksınız…. Ne kadar güzelmişsiniz.

M- Siz de.

C- Hepimiz için güç bir durum olacak ama Orhan’dan ayrılmayacağım. Bilmem anlatabiliyor muyum?

M- Anlıyorum.

Cavidan etrafa şöyle bir göz atarak:

C- Temiz, becerikli ve güzelsiniz. Orhan’a şimdi daha çok hak verdim.

M- Sizi hiç böyle zannetmemiştim. Güleryüzlüsünüz, şıksınız, tahammüllüsünüz. Beni hemen döveceğinizi, kovacağınızı….

C- Yanılmıyorsunuz. Eskiden o dediğiniz gibiydim.

M- Öyleyse Orhan Bey de çok şaşıracak.

C- Bakalım göreceğiz.

M- Ben göremeyeceğim. Gidiyorum.

C- Nereye?

M- Kendi hayatıma.

C- Olmaz öyle şey.

M- Siz geldiniz diye değil, zaten gidiyordum.

C- Neden, niçin?

M- Kocanızın başına olmayacak işler açtım. Benim yüzümden herkesle kötü kişi oldu. Kavga etti. Böyle bir yaşamayı ben çoktan kaybetmişim meğer. Anlatamam.

C- Hiç değilse Orhan gelene kadar bekleyin. Gitmeyin.

Bu kadardı. Hemen sonraki sahneden de, Melek’in Orhan’ı oturup beklemediğini, bu konuşmadan sonra evden ayrıldığını anlarız. Melek sağduyulu bir kadın zahir.

Buluşmadan hariç bir son not: Çolpan’ın bu fotoğraftaki güzelliği bir bana mı güzel geliyor acaba?

Diğer buluşmalara şuradan bakabilirsiniz.